Balım Sultan
Bektaşiliğin ikinci piri olarak kabul edilen Balım Sultan, bugünkü Bektaşiliğin edep ve erkanını kuran, Bektaşilik yolunu çizen, pir olarak gösterilmektedir. 1501 tarihinde 2. Bayazıt tarafından Hacı Bektaş postnişinliğine getirilmiş olup, o zamana kadar Bektaşilik üzerinde etkileri bulunan Kalenderilik, Babailik, Haydarilik, Hurufilik gibi Bektaşiliğe özgü kurallara çevirmesi ile ünlenmiştir. Bugün Anadolu Alevilerinde Balım Sultan ismi hemen hemen her kişi tarafından bilinmektedir. Ancak onun adının ötesinde, yaşamı, etkileri, kaynakları, nerede ne zaman doğduğu konusunda aydınlatıcı bilgiler bulunmamaktadır.
Hacı Bektaş?tan sonra pir postuna İdris Hoca?nın oğlu Hızır Balı geçmiştir. Ondan sonra Resul Balı, Yusuf Balı, ardından da oğlu Balım Sultan posta oturmuştur. Balım Sultan evlenmemiş (mücerret) olduğundan Hacı Bektaş postunda babadan oğula geçme şansı olmamış, ancak Kalender Çelebi bu postun sahibi olmuştur. Kalender Çelebi, Balım Sultan?ın kardeşi olarak bilinir. Osmanlı Devleti?ne karşı ayaklanmaya öncülük yapmış, halkın isteklerine kulak vererek, Anadolu?da en büyük başkaldırılardan birisinin liderliğinden kaçamamıştır.
Kanuni Sultan Süleyman ayaklanmayı bastırmak için Macaristan seferini yarıda kesip Anadolu?ya dönmüştür. Bu ayaklanmada Kalender Çelebi öldürülmüş olup, çevresinde bulunan halifeleri sürgüne gönderilmiştir. Bu ayaklanmayla birlikte Hacı Bektaş postu 35 yıl postnişinsiz kalmış, 1551 yılında Dedebaba ünvanıyla Sersem Ali Paşa Hacı Bektaş postuna oturmuştur. Bu tarihten sonra Dedebabalar Hacı Bektaş postunun sahipleri olmuştur.
Bu tarihten sonra Alevi-Bektaşiler Babagan ve Dedegan kolu olarak ikiye ayrılıp yıllarca karşılıklı olarak hak iddiasında bulunmuşlardır. Hatta bugün Hacı Bektaş?da Çelebiler adıyla bilinen Ulusoylar kendilerinin Hacı Bektaş?ın bel evladı olduklarını söylerken, Dedebabalar ise Hacı Bektaş?ın bel evladı yerine yol evladının olduğunu söylemekteler. Hacı Bektaş yolunun, yani Bektaşiliğin Yol evladı aracılığıyla yürüdüğünü söylemekteler. Yol ise kendilerinin olduğunu savunurlar.
?Nitekim Hacı Bektaş Veli?nin evlenmemiş olduğu iddiası, Dede-Baba ve Mücerred Dervişlik, onun ölümünden 36 yıl sonra Kalender Çelebi isyanının getirdiği kargaşa içinde ortaya atılmış ve Balım Sultan ?in ünlü kişiliğine bağlanmak istenmiştir. Alevi Bektaşilerce ciddiye alınmayan ve benimsenmeyen Dede-Babalık ve Mücerred Dervişlik, Balım Sultan?ın sağlığında kesinlikle yoktur. İlk Dede-Baba olan Sersem Ali, Balım Sultan ?in ölümünden 36 yıl sonra Istanbul?dan gönderilmiştir.?[1]
Ulusoy?un bu görüşlerinin aksine son Dedebaba olan Bedri Noyan ise Hacı Bektaş?ın evlenmemiş olduğunu, neslinin olmadığından posta yakınlarından İdris Hoca?nın oğlu Hızır Bali?nın geçtiğini, sırasıyla Resul Balı, Yusuf Balı, Mürsel Balı ve oğlu Balım Sultan?ın postnişin olduğunu. Balım Sultan?ın ölümünün ardından çocuklarının bulunmadığını, Kalender Çelebi?yle birlikte bu neslin post ilişkisinin bittiğini, artık Dedebabalık makamının devrede olduğunu söylemektedir.[2]
Balım Sultan?ın Bektaşi postnişini olduktan sonra merkezi otoritesi güçlü bir dergah oluşturduğu, bu dergahın kuvvetli gelirlerle güçlendiği, Anadolu?da yeterince zaviyeler ve tekkelerin açıldığı, buralara Tekkelerde yetişen dedelerin ve dervişlerin atandığı ve bu durumun kesintisiz devam ettiği bir gerçektir. Sersem Ali, Dedebaba?nın postnişinliğe atanması bu merkezi sistemi değiştirmemiş, aksine bu yolda kesintisiz devam edilmiştir. Ta ki 2. Mahmut?un Bektaşi dergahlarını kapatıp, dedeleri ve dedebabaları sürgün edip, yerlerine Nakşi Şeyhlerini tayin edinceye kadar sürmüştür. Burada ikili bir durum yaratıp bu kurumu karalamak ne dedelere, ne de dedebabalara yaramaktadır. Amaç, bu yolun değişmeden kesintisiz ve Anadolu bağlantılı yürütülmesidir.
Balım Sultan?ı Mürsel Balı?nın oğlu olarak gösteren kayıtların yanında onun Dimetoke?deki Seyit Ali Sultan (Kızıl Deli)?nin tekkesinde yetiştiği, ardından dan Anadolu?ya pir dergahına gelerek postnişin olduğunu, bununla birlikte Balım Sultan?ın Sırp ve Macar asilzadesi olduğu, Macaristan seferi sırasında getirilen esirlerle birlikte Anadolu?ya getirildiği belirtilmektedir. ?İstanbul ?a getirildiği ve hüsnü cemaline meclup ve meftun olan 11. Bayazıt tarafından bir müddet sarayda alıkonulduktan sonra, terbiye edilmek üzere Demetokadaki Seyit Ali Sultan Dergahına gönderildiği...?[3]
Daha başka bilgiler de vardır. ?Macar asilzadelerinden olan Hersekli Zade Gedik Ahmet Paşa?nın oğlu? olduğunu bildirmektedir.[4]
Balım Sultan, Alevi-Bektaşi düşüncesinde ?Piri Sanı? unvanıyla onurlandırılmış, Alevi düşüncesinin edep-erkanını ortaya koyarak, Bektaşiliği disipline etmiştir. Yukarıdan aşağıya hiyerarşik bir düzen kurmuş, Anadolu bağlantısını sürdürmüş, Dergahın devlet ve dünya kamuoyunda itibarını güçlendirmiştir. Balım Sultan?ın yapmış olduğu yeni reformlar halk tarafından tutulmuş, desteklenmiştir.
BALIM SULTAN?DAN
BİZ URUM ABDALLARIYIZ
Biz Urum abdallarıyız
Maksudumuz yardır bizim
Geçtik ziynet kabasından
Gencinemiz erdir bizim
Daim kılarız biz zarı
Harc eyleriz elde varı
Dost yoluna verdik seri
Münkirimiz hordur bizim
Aşk bülbülüyüz öteriz
Rüh-ı Hak?ka yüz tutarız
Ma?na gevherin satarız
Müşterimiz vardır bizim
İstivayı gözler gözüm
Seb?ulmasını?dir yüzüm
Enelhak?kı söyler sözüm
Mi?racımız dardır bizim
Haber aldık Muhammed?den
Geçmeyiz zat u sıfattan
Balım nihan söyler zattan
İrşadımız sırdır bizim
HAKİKATTEN BİZE HABER VER İMDİ
Evvel baştan Muhammede salavat
Arif isen bu manayı ver imdi
Şeriattır tarikattır marifet
Hakikatten bize haber ver imdi
Yahşilerle konuş yaramazdan kaç
Marifetin varsa gel gevherin saç
Al bu dört kilidi dört kapuyu aç
Ev içinden bize haber ver imdi
Dikensiz develik nereden bitti
Bu dört kilid anın dibinde bitti
O ne nesne idi cihanı yuttu
Cihanı yutandan haber ver imdi
Şah-ı Merdan gibi ere tapının
Kim idi bekçisi o dört yapunun
Muhammed bekçisi o dört kapunun
Ev içinden bize haber ver imdi
Balım çoklar ile sohbet edübdür
Bu yola erkana emek verübdür
Gidin görün pirim nerde durubdur
Pir durduğu yerden haber ver imdi
ALİ?Yİ SEVERSEN DEĞME YARAMA
Benim sevdiceğim Ali?dir Ali
Ali?yi sevenler olmaz mı Veli
Pirimin elinden içmişim dolu
Ali?yi seversen değme yarama
Hak?kı bilmez ile eyleme pazar
Bir munafık bin ehl-i iman bozar
Mürşidler olmasa yaralar azar
Pirimi seversen değme yarama
Mü?min müslim bir araya gelince
Pirlerin elinden dolu alınca
Günah savab hep anda sorulunca
Şah?ı sever isen değme yarama
Benim yaralarım bağlıdır bağlı
Aşık-ı sadıkın çiğeri dağlı
Balim Sultan Mürsel Baba?nın oğlu
Ali?yi seversen değme yasama
PİR BALIM SULTAN
Aşk ile uyandım aradım derman
Bu derde dermanım Pir Balım Sultan
Gece gündüz yandım, ta bulam derman
Derdime dermanım Pir Balım Sultan
Tabibe varmayan cahildir nadan
Başına hazırdır kılıcı uyan
Tabib oldu bana ol şahı merdan
Kurban tenim, canım Pir Balım Sultan
Kabim rüşen oldu nur ile doldu
Tenim uryan oldu hayatı buldu
Dil cihan perdesi ondan ref-oldu
Gönlümün ziyasi Pir Balım Sultan
Muharrem Mahzun pire dayandı
Çerağımız Kırkbudak?tan uyandı
Kırklar meydanında gülbenk çalındı
Hayır Himmet verdi Pir Balım Sultan