Baba İlyas
BABA İLYAS
Türklerin Anadolu ve Horasan tarihinde büyük yeri olan bu pir Selçuklu Anadolu tarihi içerisinde adı belki de Alaaddin Keykubat kadar çok anılır. Bir Horasan Ermişi olarak Anadolu topraklarına ayak basmasıyla birlikte, Anadolu?nun kırsal kesimi olan Türkmenlerin arasında kendisini bulur. Yaşamı sıradan bir insan gibidir. Kerametleri bilgisi, becerisi, yöneticiliği, kıvrak zekasıyla kısa sürede ününü Anadolu?nun dışına taşırmayı başarır. Bu ün onu insanüstü göstermez. Aksine o insanların arasına daha da çok karışır. Yeri gelir bir çiftçi, yeri gelir, köyün dedesi, öğretmeni, velisi, çobanı olur. Herkes ona dertlerini danışmaya, sorunlarını tartışmaya gelir. Türkmenler için bir umuttur Baba İlyas.
Gerçek adı Ebul Baka Şeyh Baba İlyas bin Ali olarak bilinir. Horasan?da doğmuş, Moğol istilasıyla binlerce talipiyle birlikte Anadolu topraklarını mesken tutmuştur. Horasan Okulu?nun önemli bilim adamlarından birisidir. Sultanlarla birlikte Konya?ya yerleşip, rahat bir yaşam sağlamasını onuruna yedirmemiş, Yesevi?den ve Ebul Vefa?dan aldığı terbiye onu halkının arasında yaşatmaya, gelenek ve göreneklerini de sürdürmeye itmiştir.
Tarihi kaynaklar Baba İlyas?ın yaşamıyla ilgili Horasan bölümünde yeteri kadar bilgi verememektedir. Ancak bu büyük Şeyh?in Babailer İsyanı?nın lideri olduğu dönemden sonrasını bütün eylemleri ve öldürülüşünü ayrıntılı olarak vermektedir.
Araştırmacılar ve Selçuklu-Osmanlı Tarih yazıcıları Baba İlyas ile Baba İshak adlı iki piri birbirlerine karıştırmaktadırlar. İbni Bibi, her iki kişiyi de; hem Amasya?da oturan Baba İlyas?ı hem de Kefersut?ta oturan Baba İshak?ı aynı kişi gibi göstermiş olsa da sonradan elde edilen kaynaklar her ikisinin ayrı kişilik olduğunu ortaya koymuştur. Ancak Baba İlyas?ın torunlarından Elvan Çelebi yazdığı eserinde Baba İshak?ı dedesinin en güvenilir halifesi olarak tarihe kaydetmiştir. Yine Elvan Çelebi?nin Baba İlyas?la ilgili verdiği bilgiler en sağlıklı bilgiler olarak değerlendirilmektedir. 0 dedesinin Amasya yaşamını şöyle bildirir:
Baba İlyas?ın Horasan?dan Anadolu?ya gelişi Dede Kargın aracılığıyla olmuş ve gelişte Amasya?nın Çat Köyü? ne yerleşmiş, Çat Köyünde kendisine bir zaviye açarak, burasını bir okul gibi kullanmıştır. Sultan Alaaddin Keykubat?ın ziyaret için Çat Köyüne geldiğini yine Elvan Çelebi yinelemektedir. Burada bulunan zaviyesi zamanla insanlardan dolup taşmıştır. Şeyhi ziyarete gelenler Anadolu?nun çeşitli bölgelerden kimselerdir.
Baba İlyas, sonraları ?Babailik? adı verilen Batinilik?le bağlantılı, Ali?nin kişiliğinden esinlenen bir ölçüdür. Anadolu?da Aleviliğin gelişmesinde, yayılmasında Alevi kuruluşlarının doğmasına etkinlik göstermiştir.?[1]
Yine İ. Zeki Eyüboğlu Yesevinin dervişi gibi gösterilmesinden pek hoşnut olmuyor, Yesevi?yi Sünni gösterip, Baba İlyas?ı Aleviliğinin baştaki pirlerinden sayarak iki ucunu ayırmayı öne çıkartıyor. Tıpkı Fuat Köprülü?nün Ahmet Yesevi?yi önçe Sünni gösterip, elde ettiği bulgulardan sonra Hacı Bektaş Veli?nin piri olduğu, Bektaşiliği ve Aleviliğin kaynağı olduğunu söylemesi gibi. Eyüboğlu da Yesevi?yi Sünni göstermektedir.
Baba İlyas?ı Horasan pirlerinden ve Yesevi ile ilgili sayarsak fikirlerinin Yesevi düşüncesine yakın olduğunu görürüz. Zaten İ. Zeki Eyüboğlu?da ?Baba İlyas?ın düşünceleri Şamanlıkla Anadolu?da gelişen ilkçağ kökenli inançlarla yoğrulmuş bir birikimdir.?[2]
Baba İlyas Horasan tasavvufunu ve özellikle de Şamanist gelenekten etkilenen bir tasavvufu Anadolu topraklarına taşımış ve bu topraklarda Aleviliğin tohumlanmasına ve yeşermesine neden olmuştur. Yine İ. Zeki Eyüboğlu?ndan sürdürelim ?Yeryüzünde şeriat değil Ali?nin yolundan gidenlerin benimsedikleri ilkeler uygulanmalıdır. Şeriat insanın özünün kavranmasını engeller. İnsanı bir kul bir sömürü aracı haline getirir.?[3]
Yazarın, Baba İlyas?la ilgili bu değerlendirmesine katılmamak olanaksızdır. Zaten Alevi kültürünün temelini oluşturan da bu görüştür. Bu düşünceler Baba İlyas sonrası Hacı Bektaş dönemlerinde ve daha ??sonrasında da yeniliklere uğrayarak ve etkileşimlerini sürdürerek bugünkü Aleviliği doğurmuştur.
Baba İlyas?ı iki kaynakta değerlendiririz. Birincisi, Horasan tasavvufu?nu Anadolu?ya taşıması, bu doğrultuda tekkeler (Okullar) açarak bir yığın talip yetiştirmesi, daha özlü bir söylemle, teorik önder durumunda olması. İkincisi, bir konumda da bir kitleye eylemsel öncülük yapmasıdır. Baba İlyas?ın 1239?da 11. Gıyasettin Keyhüsrev zamanında Anadolu?da başlattığı eylem, Anadolu Türk tarihinin ilk eylemidir. Çetin Yetkin?in deyimiyle ?Babai İsyanı emperyalizme karşı Anadolu?da yapılan ilk ihtilaldir.?[4]
Baba İlyas?ın Anadolu?da başlattığı bu eylem çizgisi, haksızlığa, soyguna, talana, kültür emperyalizmine, Arap-Fars kültürüne karşı ilk eylemsel ve toplumsal başkaldırı olmuştur. Bu isyanın nedenlerini ve koşullarını İslamiyet-Türkler ve Alevilik adlı kitabımızda anlatmıştık. Bu bölümde salt Babai önderlerinin kimlikleri ve felsefesi üzerinde durmaktayız.
Biz yine Baba İlyas?ın ilişkilerine dönelim. Baba İlyas?ın torunlarından Elvan Çelebi, dedesini Dede Kargınla birlikte Elbistan?a oradan dört yüz halifesiyle birlikte Amasya?ya geldiğini belirtmektedir. Dede Kargın Şeyhin önemli halifelerinden birisidir.
A. Yaşar Ocak, Baba İlyas ile Dede Kargın olayı konusunda şunları söylemektedir: ?Baba İlyas?ın Dede Kargın ile daha önceden bu arada olduğu, Anadolu?ya beraber geldikleri anlaşılır. Belki de onlar Harizem Türkleri ile birlikte gelmişler ve Elbistan dolaylarına yerleşmişlerdi. Her halükarda bu konuda kesin bir fikir ortaya koymak şimdilik mümkün görünmüyor. Ancak Dede Kargın?ın X1II. yy ın ilk yarısında yaşayan bir Türkmen babası olduğu hususu kesindir. 0 halde Baba İlyas?ın Çat Köyüne gelmeden evvel Elbistan?da bulunduğu itidlal olunabilir.?[5]
Baba İlyas?ın torunlarından olan Osmanlı tarihçisi Aşıkpaşaoğlu kendi soy kütüğünü verirken Baba İlyas?la ilgili şunları söylemektedir. ?Ben ki fakir Derviş Ahmet Aşiki?yim. Babam Şeyh Yahya, Babamın babası Şeyh Selman onun babası Aşık Paşa, Onun babası Muhlis Paşa. onun babası da zamanın kutbu Baba İlyas?tır ki, Seyyid Ebül Vefa?nın halifesidir.?[6]
Baba İlyas?ın Ebül Vefa Halifelerinden olduğunu çoğu kaynak vermektedir. Bazı kaynaklar ise Yesevi tarikatından olduğunu belirtmektedir. Bizim kanımız Baba İlyas?ın hem Ebul Vefa hem de Yesevi?nin etkilerini taşıdığı yönündedir. Çünkü Horasan tarikatı hep birbirlerinden etkilenmektedir. Özellikle seyitlik sicilleri aynı olan pirlerin birbirlerinden etkilenmeleri mümkün değildir. Hem Ebiil Vefa hem de Yesevi Seyit olarak bilinmekte olduğuna göre bunları ayrı flkirlerdenmiş gibi göstermek gerçeğe ters düşmektedir.
Baba İlyas?ın düşünceleri zamanla Bektaşi tarikatı içinde erimiş, Bektaşilikte bütünleşmiş olsa da Anadolu fikir yaşamının temellerinde hep Babailer?in harcı vardır. Şeyh Bedrettinin düşüncelerinin özü de Baba İlyas?ın düşüncelerinden kaynaklanmıştır.
Biz Baba İlyas?ı Anadolu?yu mekan tutmuş Horasan Erenlerinden en başı ve ilki sayıyoruz. Ondan sonraki Erenlerin hepsinin fikirlerinin mayasında Baba İlyas vardır.
Kefersut?lu Baba İshak için ayrı bir bölüm açma yerine onu Baba İlyas?la birlikte anmakta yarar vardır. Çünkü Baba İshak?ın piri Baba İlyas gibi Baba İshak?ında doğumu ve geçmişi konusunda yeterli bilgi yoktur. Onunla ilgili bilgiler Babailer eylemi çerçevesinin dışında bulunmamaktadır. Ancak Baba İlyas?ın yardımcısı ve en güvenilir halifelerinden birisidir. Babailer isyanının pratik önderi olan Baba İshak toparlayıcı, birleştirici, eylemci olarak, Baba İlyas?ın her olayda fikirleri, payı ve haberi vardır. Babailer eyleminin en başındaki bir eylem adamı olmasının yanında kutsal bir kişilik olarak da var olmuştur. Öldürülmesinin ardından talipleri onun öldürülmediğini ileri sürmüş, aynen İsa?da olduğu gibi tanrıya kavuşmuş, tanrısallaştırılmıştır. Hatta bazı talipleri onun peygamberliğini de ileri sürerek ona göre davranmışlardır.
Babailer İsyanını Anadolu?nun bir ucundan bir ucuna uzun bir yürüyüş olarak götüren Baba İshak, Baba İlyas?ın kuşatılıp, öldürülmesinin ardından, pirinin öcünü almak için Amasya?ya yürürse de Selçuklunun paralı askerleri tarafından aynı tarihte ortadan kaldırılır. 1239.
Her iki pir için verilecek en büyük yargı kanımca şu görüşlerde birleşiyor: ?Babai İsyanı ?nın asıl yönetici kadrosunun, Baba İlyas?ın kendisi ve halifesi Baba İshak başta olmak üzere Vefaiyye tarikatı mensuplarından müteşekkül olduğunu söylemek gerekiyor.?[7]
[1] EYÜPOĞLU, İ.Zeki, Abdal Musa, s.95
[2] Age.s.96
[3] Age.97
[4] YETKİN, Çetin; Türk Halk Hareketleri ve Devrimleri, Babailer bölümü
[5] OCAK, A.Yaşar ; Babailer İsyanı s.93,94
[6] Aşık Paşaoğlu Tarihi, N.Atsız çevirisi s.11, Kültür Bak.yay.
[7] OCAK, A.Yaşar; Babailer İsyanı, dergah Yayınları s.74-75