KÜLTÜR BAKANLIĞI ESKİ HAGEM GENEL MÜDÜRÜNDEN SAİT YAZICI OĞLUNA ANLAMLI YANIT |
![]() |
![]() |
![]() |
ALEVİLER HAKLI TALEPLERDE YÜRÜDÜLER HÜKÜMER NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR? Uzun yıllarını Kültür Bakanlığının her kademesinde geçirmiş,Halk Kültürlerini Araştırma Genel Müdürü olarak emekli olan Dr.Nail TAN Alevilerin haklı taleplerini savunmayan bırakın hükümeti normal vatandaş bile bu talepler karşısında içindekini haykırmıştır. Biz sünniler bu talepler için benim de sorunum demelidir " diye gazetelere yazılarla destek vermiştir. ALEVÎLER EŞİT VATANDAŞLIK İSTERKEN BİR HAKSIZLIĞI DAHA VURGULAMALIYDILAR 9 Kasım 2008 tarihindeki Alevî Dernekler Federasyonu?nun düzenlediği mitingde dile getirilen düşüncelere hükûmet kanadından gelen (Prof. Dr. Said Yazıcıoğlu) cevabı dinledikten sonra bir Sünnî vatandaş olarak şu görüşlerimi belirtmekten kendimi alamadım. 1. Diyanet İşleri Başkanlığının, Türkçesi Din İşleri Başkanlığıdır. Sünnî Müslüman İşleri Başkanlığı olmadığına göre İslamın dört mezhebine (Hanefi, Şiî, Şâfiî, Hanbelî) dahil Alevîler de bu başkanlık içinde yerini almalıdır. Ya da Anayasada değişiklik yapılıp başkanlığın adı, görevleri yeniden belirlenmeli, Alevîlere de başka bir ülke gösterilmelidir. Tabii içine sindiren olursa. Cemevlerini ibadethane kabul edip başka bir teşkilata bağlama dinî ayrımcılıktan başka bir şey olmaz ve asıl o zaman mezhep çatışması çıkar. 2. Nüfusları çeşitli kaynaklara göre 10-20 milyon arasında değişen Alevîler milletimizin içinde, en az 1/7 ile en çok ¼ yoğunluğu oluşturmaktadır. Gelin görün ki; parlamento, hükûmet, TSK Komuta heyeti, yüksek yargı ve bürokraside 1/25, 1/40 düzeyinde ancak yer almaktadırlar. İşe alınırken kimseye mezhebi sorulmuyor ama yükselirken bu husus soruşturuluyor. Asıl sorun budur. Alevîlerin; bakan, parlamenter, komutan, vali, yargıç, yüksek bürokrat hatta iş adamı temsilcileri yoktur. Kürtlere karşı ayrımcılık yapılmazken ne yazık ki Alevîlerin her kademede yolları kesilmektedir. Bu yüzden de seslerini, taleplerini cılız şekilde ifade etmekte, AB?den medet ummaktadırlar. Haklarını isterken silaha, şiddete baş vurmayı hiçbir zaman düşünmemişlerdir. 3. Biz Alevîlere, anadilimiz Türkçeyi, halk müziğimizin, âşık ve tekke edebiyatımızın önemli bir bölümünü ve Orta Asya gerçek Türk kültürünü yaşattıklarından dolayı şükran borçluyuz. İlk mecliste Gazi?nin sağında ve solunda Başkanvekili olarak Alevî ve Mevlevî cemaat liderleri oturmaktaydı. Hiç olmazsa bunu unutmayalım. 4. Dünya üzerinde Türkiye?deki Alevîler kadar haksızlığa uğramış, inançları dolayısıyla horlanmış başka bir toplum yoktur. Bu tutum, türbanda dile getirilen ?inancını yaşamak? isteğine ne kadar da ters düşüyor. Nail TAN Kültür Bakanlığı E. Genel Müdürü
|
< Önceki | Sonraki > |
---|